Cinsel Taciz Suçu

Cinsel taciz suçu, kişinin kendi cinsel arzu ve isteklerini, hazlarını tatmin etme amacıyla bir başka kimseyi arada herhangi bir bedensel temas olmadan rahatsız etmesini cezalandırmayı öngören suç tipidir. Aslında günümüzde, sosyal medyada “laf atma” , “sözlü taciz” gibi olgularla cinsel taciz suçu sıklıkla karşımıza gelmektedir. Bu suç tipinde vücut dokunulmazlığı ihlal edilmemekle birlikte ruh sağlığına karşı bir hukuka aykırı eylem bulunmaktadır. Cinsel taciz normal gündelik yaşamda işlenebileceği gibi sosyal medya aracılığıyla da işlenmektedir. Vücut dokunulmazlığını ihlal eden eylemler cinsel taciz suçunu değil mağdurun sübjektif kriterlerine göre TCK’nın 102.maddesinde yer alan cinsel saldırı suçu ya da TCK’nın 103.maddesinde yer alan çocuğun cinsel istismarı suçu oluşabilecektir.

Türk Ceza Kanunu’nda cinsel suçlar 4 ayrı başlık altında düzenlenmiş olup öngörülen ceza miktarı açısından en az ceza cinsel taciz suçunda hüküm altına alınmıştır. Cinsel taciz suçunu detaylıca incelemeden önce cinsel suçlar başlığı altında düzenlenen cinsel suçları şu şekilde sıralayabiliriz:

Cinsel Taciz Suçu: Cinsel taciz suçu herhangi bir bedensel temasın olmadığı, mağdurun yaşının herhangi bir önem arz etmediği suç tipidir.

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu: Bu suç tipinde cinsel ilişki şart olup burada mağdur açısından sübjektif kriterler mevcuttur. 15-18 yaş grubunda yer alan çocuklarla, çocuğun kendi rızasıyla ilişkiye girilmesi halinde bu suç oluşacaktır. Burada hem yaş kriterinin hem de rızanın varlığının altını çizmek gerekmektedir.

Cinsel Saldırı Suçu: Cinsel saldırı suçu yaşı büyük kişilere veya 15-18 yaş grubunda yer alan kişilere rızası olmadan cinsel saldırının varlığı halinde gündeme gelmektedir.

Cinsel İstismar Suçu: Yaş itibariyle mağdurun 15 yaşını tamamlamamış çocuk olması halinde gerçekleşecek bedensel teması içeren her türlü davranış cinsel istismar suçunun konusunu oluşturmaktadır. Bu suç tipinde mağdurun rızası aranmayacağından mağdurun rızasının suçu ortadan kaldırmayacağını önemle belirtmek gerekir.

Cinsel taciz, cinsel yönden ahlak temizliğine aykırı olarak mağdur kişinin rahatsız edilmesini konu alır. Maddenin ikinci fıkrasında suçun nitelikleri yer almakta olup madde metnini burada paylaşmakta fayda olduğu kanaatindeyiz.

Cinsel taciz

Madde 105-

(1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) (Değişik: 18/6/2014-6545/61 md.) Suçun;

  1. a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
  2. b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
  3. c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
  4. d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
  5. e) Teşhir suretiyle, işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.

Dikkatinizi Çekebilir: Özel Hayatın Gizliliği

Cinsel Taciz Suçunun Unsurları

1)Suçun Maddi Unsuru

Cinsel taciz suçunun maddi unsuru failin mağdura karşı herhangi bir bedensel temas içermeyen ve cinsen yönden taciz etmeye her türlü harekettir. ‘’Taciz” sözcüğü; Türk Dil Kurumunca, “tedirgin etme”, “rahatsız etme” olarak ifade edilmiştir. Cinsel taciz suçu ise bu tedirgin etme ve rahatsız etmenin cinsel amaçlı olarak işlenmesi ve mağduru rahatsız etmesidir.

2)Suçun Manevi Unsuru

Cinsel taciz suçu kasten işlenebilen suç olduğundan suçun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Ayrıca yine kanun maddesinin gerekçesinde failin cinsel taciz niteliğindeki hareketleri cinsel amaçla yapması da arandığından özel kasta da ihtiyaç duyulmaktadır. Cinsel amacın yokluğu halinde cinsel taciz suçunun oluşmayacağı Yargıtay kararlarında da benimsenmiştir.

Sanığın suç tarihinden önce tanıdığı katılanın cep telefonuna tanışmak amacıyla 27.07.2013 günü “senden çok hoşlanıyorum, sevgilin var mı” ve 30.07.2013 tarihinde “benim kim olduğumu tahmin et” şeklinde iki adet mesaj göndermesi şeklindeki eylemlerinde, cinsel taciz kastı bulunmadığının anlaşılması karşısında, kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2016/7482 Esas, 2019/11633 Karar)

3)Suçun Faili ve Mağduru

Suçun fail ve mağduru herkes olabilir. Fail ve mağdurun farklı cinsiyetten olması da aranmamıştır. Mağdurun çocuk olması halinde yasa değişikliğiyle suçun nitelikli halinin meydana geleceği kanun koyucu tarafından hüküm altına alınmıştır.

Cinsel Taciz Suçu Nasıl İşlenir?

Yukarıda da izah ettiğimiz üzere cinsel taciz suçunun gündeme gelmesi için cinsel amaç barındıran ancak bedensel temas içermeyen hareketlerin mevcut olması gerekmektedir. Cinsel amaç taşımayan ancak taciz boyutunda olan hareketlerin mevcudiyeti halinde başka suçların oluşacağı Yargıtay uygulamalarında da belirtilmiştir.

  • Mağdurun aşamalardaki beyanları, savunmaları ve tüm dosya içeriğine göre, olay gecesi saat 01:33 sıralarında sanığın telefonla arayarak özel olarak görüşmek istediğini belirtip barakasına çağırdığı mağdurun gelmesinin ardından sanığın atlet ve alt kısmında bokser tipi iç çamaşırı ile kapıda karşıladığı mağduru, içeriye davet ettiği ve içeri girmeyi kabul etmeyen mağdurun yapılan cinsel ilişki teklifini de reddetmesi üzerine kolundan tutup içeriye sokmak isterken mağdurun direnip eline geçen bira şişesiyle sanığın başına vurarak kurtulduğu anlaşıldığından, mevcut haliyle sanığın mağdura cinsel ilişki teklif etmesinin cinsel taciz suçunu oluşturduğu, mağdurun reddetmesi üzerine onu kolundan tutup içeri çekmesi eyleminin ise sanığın pasif durumda kalarak gerçekleştirmek istediği cinsel ilişki suçuna hazırlık hareketi sayılıp bu haliyle eylemin açılmış bir dava bulunmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna teşebbüsü oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçuna teşebbüsten mahkûmiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2013/5668 Esas, 2015/915 Karar)

Cinsel taciz suçu; fail tarafından mağdurun yüzüne karşı işlenebileceği gibi, sosyal medya üzerinden, telefonla arayarak, çeşitli iletişim kanallarıyla da işlenebilmektedir. Örneğin; Failin mağdura sosyal medya üzerinden “Gel seninle pastaneye gidelim, pasta yeriz sonra da seni yeriz” şeklinde mesaj atması halinde cinsel taciz suçu oluşacaktır. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2013/10493 Esas, 2015/6549 Karar)

Cinsel Taciz Teşkil Eden Eylemler

Aşağıda sayacağımız ve Yargıtay kararları ile desteklediğimiz bazı eylemler cinsel taciz suçunu oluşturacaktır.

  • Mağdura karşı; “Seninle birlikte olmak istiyorum, seninle cinsel ilişkiye girmek istiyorum” şeklindeki beyanları(Yargıtay 14.Ceza Dairesi, 2013/5552 Esas, 2015/2106 Karar)
  • El sallayarak öpücük atma eylemi,( Yargıtay 14.Ceza Dairesi, 2015/572 Esas, 2017/6823)
  • Mağdura değişik zamanlarda gönderilen; “Bana sen lazımsın sultanım…Aşığım sana kızım… İnsan sevdiğine nazlanır sultanım… Seni cidden seviyorum… Saçlarını elime dolayıp dudaklarına da yapışabilirim gözlerim kapalı… Kalbim diyor ki onu yalnız bırakma…” şeklindeki elektronik iletiler,( Yargıtay 14.Ceza Dairesi 2017/594 Esas, 2017/6476 Karar)
  • Bedensel temas içermeyecek şekilde mağdurun eteğini kaldırma ve bakma,( Yargıtay 14.Ceza Dairesi 2016/11111 Esas, 2017/2109 Karar)
  • Sanığın kendi çıplak fotoğraflarını mağdureye çektirmesi,( Yargıtay 14.Ceza Dairesi, 2016/6247 Esas, 2016/5558 Karar)
  • Mağdurenin yanına otomobille yaklaşıp “tanışabilir miyiz? Araca biner misin?” şeklinde beyanda bulunmak, (Yargıtay 14.Ceza Dairesi 2014/3106 Esas, 2016/2757 Karar)
  • Önceden hazırlanan cinsel içerikli mektubun mağdura verilmesi,( Yargıtay 14.Ceza Dairesi 2014/2784 Esas, 2015/9043 Karar)
  • Mağdura karşı olarak “Yavrum hepsi senin mi?” demek,( Yargıtay 14.Ceza Dairesi 2013/1352 Esas, 2014/10951 Karar)

Dikkatinizi Çekebilir: Kasten Yaralama Suçu

Cinsel Taciz Suçu – İspat Sorunu

Günümüzde ceza yargılamasında sıklıkla karşımıza çıkan cinsel suçlarda yargı makamlarınca ve doktrinde en çok tartışılan husus ispat hususudur. Öyle ki cinsel suçun maddi bir suç olmaması nedeniyle ispatlanması oldukça önem arz etmektedir. Ceza avukatı olarak cinsel suçlara yönelik olarak savunma makamında yer aldığımız her dosyada ispat sorunu gündeme gelmekte, kişilerin ispat hususunda gerekli çalışmayı yapmaması haricinde mağduriyetler doğabilmektedir. Bedensel temasın olmadığı cinsel taciz suçunda çoğu zaman mağdurun beyanı esas alınarak hareket edilmekte ise de bu noktada kapsamlı bir soruşturma gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yapılan tüm araştırma ve soruşturmalara rağmen her türlü şüpheden arınmış bir sonuca ulaşılamaması halinde şüpheden sanık yararlanır ilkesi gündeme gelmesi ve bu durum sanık lehine yorumlanmalıdır. (Feyzioğlu, 2002;207-208)

  • Vicdani kanaatin oluşmasında en zor karar verilen ceza davaları tanık, ek delil, olmayan sanıkla mağdurun yüz yüze olduğu zamanda oluşan suçlara ilişkin olanlardır. Bu suçlarda öncelikli deliller beyanlar olduğundan vicdani kanıya ulaşmak için sanık beyanlarındaki çelişkiler, aksak noktalar, olay ifade görüntüsünün eksikliği, mağdurenin veya mağdurun beyanlarındaki iddiasının olaya uygunluğu, çelişkisi olup olmadığı, sanık ile arasında husumet olup olmadığı, iftira atmayı gerektiren bir anlaşmazlık ihtimalleri değerlendirilerek vicdani kanıya ulaşılır. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2016/7761 Esas, 2019/11387 Karar)

1)Cinsel Taciz Suçunda Mağdur Beyanı ve İspat Açısından İncelenmesi

Cinsel taciz suçunun yukarıda da izah ettiğimiz üzere en önemli delili olarak nitelendirilen şey mağdur beyanıdır. Mağdur beyanının delil olarak nitelendirilmesinde Yargıtay bazı şartlar öngörmüştür;

  • Mağdurun sanığı daha önceden tanıyıp tanımadığı araştırılmalı, mağdur ve sanık arasında herhangi bir tanışıklık yoksa beyanına itibar edilmelidir.
  • Mağdur ve sanık arasında cinsel taciz olarak değerlendirilen fiilin evveliyatında husumet bulunup bulunmadığı araştırılmalı, husumetin varlığı halinde mağdurun beyanı tek başına yeterli görülmemelidir.
  • Mağdurun cinsel tacize uğradığını beyan ederek kendi namus, onur ve şerefine ithamda bulunulmasını sağlayacak bir sebebin varlığı araştırılmalıdır.
  • Mağdurun gerek polis huzurunda gerekse de mahkeme huzurunda alınan beyanları arasında çelişki bulunup bulunmadığı, çelişkilerin fiil açısından önem arz edip etmediği mahkemece araştırılmalıdır.

2)Cinsel Taciz Suçunda Tanık Beyanları – İspat Açısından İncelenmesi

Cinsel taciz suçlarında mağdur beyanının yanında ayrıca tanık beyanına da başvurulabilir. Örneğin, mağdurun cinsel taciz eylemine maruz kaldığı esnada yanında bulunan bir arkadaşının tanık olarak mahkeme huzurunda dinlenmesi halinde mağdurun iddiaları tanık beyanı ile de desteklenmiş olacaktır.

3)İletişim – Telefon Kayıtları – HTS İncelemesi

Her ne kadar cinsel taciz suçu ile iletişimin tespiti kararı alınıp telefon dinlenmesi yapılamayacak olsa da mağdurun beyanları üzerine adli makamlarca BTK’dan celp edilmek üzere HTS kayıtları dosya içerisine ibraz edilebilmektedir. Mağdurun beyanlarının HTS kayıtları ile de desteklenmesi halinde sanığın cezalandırılması mümkün olabilecektir.

4)İletişim Cihazlarının Fiziken İncelenmesi – Materyal İncelemesi

Cinsel taciz suçuna yönelik yapılan yargılamada maddi gerçekliği aydınlatmak amacıyla failin telefonunun Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134.maddesi uyarınca alınıp incelenmesi mümkündür. Burada günümüzde popüler olan Whatsapp, Instagram, Facebook, Twitter gibi uygulamalar da inceleme altına alınarak failin iddia edilen suçu işleyip işlemediği tartışılabilecektir.

Cinsel Taciz Suçu Şikayet – Görevli Mahkeme – Zamanaşımı

Cinsel taciz suçu şikayete tabii suçlar arasında yer almaktadır. Şikayetin yokluğu ya da şikayetten vazgeçme halinde düşme kararı verilebilecektir. Mağdurun şikayet süresi 6 ay olup bu süre hak düşürücü süre olduğundan fiilin öğrenme tarihi itibariyle 6 ay geçmesi halinde mağdurun şikayet hakkı kalmayacaktır.

Cinsel Taciz Suçu Yargıtay Kararları

Fiziki Temasın Varlığı Halinde Cinsel Taciz Suçunun Değil Cinsel Saldırı Suçunun Oluşacağı

Kendi iffet ve onuruna ilişkin bir hususta sanığa iftira atmasını gerektirecek derecede bir husumet iddiası da bulunmayan mağdurenin; sanık olay günü mutfağa gelerek ”yatak odasına geçelim” dedi dışarı çık deyince beni omuzlarımdan tutup buzdolabına yasladı, yüzünü yaklaştırarak herkesi evine alıyormuşsun, zaten bu işi yapıyormuşsun bana niçin hayır diyorsun şeklinde sözler söylediğini beyan ettiği, sanığın tevilli savunmasının mağdureyi teyit eder niteliği ve tüm dosya içeriğinden, sanığın önce cinsel taciz içerikli sözler ile mağdurenin üzerine gelerek omuzundan tutup buzdolabına yaslaması ve yine cinsel içerikli sözlerle devam ettiği olayda, cinsel taciz içerikli sözlerle yapılan vücuda temas eyleminin bir bütün olarak basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu ve sanığın üzerine atılı basit cinsel saldırı suçunu işlediği sabit olduğu halde bu suçtan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,

Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2013/4381 Esas, 2015/72 Karar)

Bedensel Temasın Olmaması

Oluşa uygun kabule göre sanığın, olay günü katılan mağdureye yönelik bedensel temasta bulunmaksızın “sen ne güzel bir kızsın” diyerek sarılmaya çalıştığı eylemde, mağdurenin bağıracağını söylemesi şeklindeki karşı koymasının aşılabilir bir engel olması ve mevcut haliyle sanığın, mağdureye dokunmaktan gönüllü olarak vazgeçip, o ana kadar meydana gelen eylemin 5237 sayılı TCK’nın 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturması karşısında bu suçtan hüküm kurulması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek basit cinsel saldırı suçundan mahkumiyet kararı verilmesi…

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2016/3168 Esas, 2019/10042 Karar)

Suç Vasfının Tayininde Yanılgıya Düşülmesi – Bedensel Temasın Yokluğunun Mağdurenin Beyanlarıyla da Sabit Oluşu

Katılan mağdurenin aşamalardaki anlatımlarında sanığın eylemlerinin vücuduna dokunma seviyesine ulaşmadığını beyan etmesi ve tüm dosya içeriğine göre sanığın değişik tarihlerde katılan mağdureye cinsel içerikli sözlerle hitap etme, cinsel içerikli mesaj gönderme, mektup yazıp verme şeklindeki eylemlerinin katılan mağdurenin vücut dokunulmazlığını ihlal etmeyip, bedensel temas içermemesi sebebiyle cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilerek bu suçtan mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması,

Kendisini vakaletnameli vekille temsil ettiren katılanlar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2016/5777 Esas, 2019/13122 Karar)

Cinsel Organını Gösterme – Bedensel Temas İsteği

Mağdurun olayın sıcağı sıcağına alınan kolluk beyanına ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde sanığın, cinsel organını mağdura göstererek kucağına oturmasını istemesi şeklinde gerçekleşen eylemin cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden cinsel taciz suçundan mahkûmiyeti yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek çocuğun basit cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması…

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2018/7537 Esas, 2019/8656 Karar)

Cinsel Amacın Tespit Edilememesi – Cinsel Saik

Tüm dosya içeriği ile katılanın aşamalardaki samimi anlatımlarına göre sanığın olay günü kullandığı araçla takip ettiği katılana yönelik “merhaba bakarmısın, seni istediğin yere bırakayım, benden korkma benden sana zarar gelmez” diyerek tacizde bulunması ve katılanın kendisini rahatsız etmemesini söyleyip gitmesini istemesine rağmen ısrarla takip etmeye devam etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin cinsel amaç taşıdığının belirlenememesi nedeniyle mevcut haliyle fiilin 5237 sayılı TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,

Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2016/8901 Esas, 2020/546 Karar)

Sürekli Mesaj Atma – Cinsel Amaç

Tüm dosya içeriği, arama ve mesaj iletim kayıtları ile katılanın aşamalardaki samimi anlatımlarına göre sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde kullandığı cep telefonundan katılanın cep telefonunu ısrarla arayarak mesaj çekme şeklinde gerçekleşen eylemlerinin cinsel amaç taşıdığının belirlenememesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek cinsel taciz suçundan beraat kararı verilmesi,

Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2019/4294 Esas, 2019/13167 Karar)

Evlenme İstediğini Belirtmek – Cinsel Amaç

Mağdurenin aşamalardaki ifadeleri, savunma, tanık anlatımı ile tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın, suç tarihinden önce tanıdığı mağdureye evlenmek istediğini beyan etmekten başka herhangi bir harekette bulunmayıp, mevcut haliyle anılan eylemin cinsel amaçla gerçekleştirildiği hususunda cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı gözetilerek müsnet suçtan beraati yerine şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2018/5125 Esas, 2019/9258 Karar)

Rızanın Bulunduğu Düşüncesine Kapılmak – Rızanın Yokluğunun Net Olarak Tespit Edilememesi

Katılanın beyanında delil elde edebilmek amacıyla sanığın mesajlarına karşılık verdiğini belirtmesi, mesaj tespit tutanağı içeriğinden de sanık ile katılanın mesajlaşmalarının karşılıklı olduğunun anlaşılması karşısında, katılanın kendisine yönelik eyleme rızasının bulunduğuna dair sanıkta oluşan düşünceyle mesajları gönderdiği nazara alındığında, atılı suçun hukuka aykırılık unsurunun olayda gerçekleştiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2016/5036 Esas, 2019/12954 Karar)

Korna Çalmak – Cinsel Taciz Suçu Kapsamı

Mağdurenin aşamalarındaki istikrarlı beyanı ve tanığın bu beyanı doğrular nitelikteki ifadesi ile mağdurenin, sanığı teşhis ettiği ve sanığın alınan beyanında kendisine ait olan motorsikleti başka kimseye kullandırtmadığı ve motorsikleti kullandığı esnada cadde üzerinde yürüyen 3 tane bayana korna çaldığını beyan ettiği anlaşılmakla sanığın, mağdureye karşı gerçekleşen eylemlerinin bir bütün olarak zincirleme biçimde cinsel taciz suçunu oluşturduğu halde sanığın bu suçtan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,

Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2012/14666 Esas, 2013/13152 Karar)

Israrlı Takip Etme – Takip Etme Haricinde Herhangi Bir Eylemin Bulunmayışı

Mağdurenin aşamalardaki ifadeleri, tanık beyanları, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın değişik tarihlerde mağdureyi ısrarlı takip eylemlerinin bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek cinsel taciz suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2019/7006 Esas, 2019/13675 Karar)

Telefonla Cinsel Taciz – Hattın Kime Ait Olduğunun Araştırılması Gerektiği

Mağdure ile katılanların aşamalardaki istikrarlı beyanları ve tüm dosya içeriğine göre, olay günü sanık adına kayıtlı cep telefonundan arama yapan kişinin mağdureye cinsel taciz içeren sözler söylediğinin sabit olması ve sanığın aşamalardaki savunmalarında kendi adına kayıtlı olduğu belirtilen “0554…….” numaralı bir hattının bulunmadığını ve mağdureyi aramadığını söyleyerek suçu kabul etmemesi karşısında, sanık adına kayıtlı bulunan “0554…….” numaralı hatta ait abonelik sözleşmesinin aslı ilgili GSM şirketinden ve söz konusu telefon hattına ait suç tarihini de içerecek şekilde iletişim kayıtları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilerek sözleşmedeki abone imzasının sanığa ait olup olmadığı ve suça konu telefon ile görüşme yapılan kişilerin sanık ile bağlantılarının bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,

Kanuna aykırı, katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2019/4017 Esas, 2019/13333 Karar)

Mesajların Silinmiş Olması – Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Mağdurenin aşamalarda değişmeyen tutarlı anlatımları ile dosya kapsamına alınan HTS raporları nazara alındığında sanığın, küçüklüğünden beri takip ederek aralıklarla arkadaşlık teklif ettiği mağdurenin olumsuz yanıt vermesine rağmen ısrarlı şekilde tekliflerine devam ettiği, HTS raporları incelendiğinde 2012 yılı Ocak ayında sanıkla mağdure arasında mesajlaşma ve telefon görüşmeleri mevcut ise de mesajların silinmesinden dolayı içeriklerinin tespit edilememesi karşısında, mesajların cinsel içerikli olduğu yönündeki mağdurenin iddiasının başka bir delille desteklenmediği ve mevcut haliyle sanığın üzerine atılı cinsel taciz suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, eylemlerin bütün halinde kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,

Kanuna aykırı, katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 2016/11704 Esas, 2019/12488 Karar)